“Hayal Melodileri-Operaya Yolculuk“ kitabına eserleri ile katkı veren, Feyzi Çelikten ile yaptığımız kısa söyleşi;
“Hayal Melodileri Operaya Yolculuk” kitabında iki çalışmanız var. Kitapta anlatılan “Yevgeni Onegin” operasının “Mektup Sahnesi”ni, önce anlamını bilmeden sonra anlamını bilerek resimsel bir anlatım dili ile ifade ettiniz. Bu süreçte neler hissettiniz?
Öncelikle böyle bir projeyi duyduğumda çok heyecanlandım, çünkü Türkiye’de yapılan resim yarışmalarında ya da sanatsal etkinliklerde genellikle bir konu oluyor ve bu konu bağlamında sizden o işler isteniyor. Ama Serkan Bey ile tanıştığımızda kendi 20 yıllık bir hikayesinden bahsetti ve opera ile resim arasında nasıl bir iletişim kurulur konusu tartışıldı. Başta benden dinleyeceğim operanın hikayesini bilmeden görselleştirmemi istedi, bunu yaparken sadece o sırada aklıma gelen fikir ve duygularımla hareket ederek yola çıktım.
Dinlediğim opera parçasının başında kısa bir sessizlik devamında ise bir yoğunluk, inişli çıkışlı melodiler vardı. Bunu resmederken büyük bir kaos ve o kaosun içinde yalnız bir insan yaptım. Daha sonra hikayenin temel konusunun mektup olduğunu öğrendim. Mektuplarla nasıl resmedebilirim diye düşünmeye başladım. O sırada arkadaşımın atölyesinde bulunuyordum. Sanatın aslında hayatımızın her yerinde olduğunu ve her şeyin bir sanat malzemesi olabileceğini düşünerek, mektup ve atölye arasında nasıl bir ilişki kurabilirim fikrinden yola çıktım.
Ressam Robert Rauschenberg’in şöyle bir sözü vardır; “Özgörselleştirme çevremizin bir yansımasıdır.” diyor. Yıllar önce bunu okuduğumda çok etkilenmiştim. Bu bağlamda ben de bütün yaptığım işlerde çevremden yola çıkarak hareket etmeye başladım. “Mektup ve çevre” nasıl bir ilişki kurabilirim? Bunun üzerine yola çıktığımda, mektupların genelde rutin ve sessiz yerlerde yazıldığının farkına vardım, atölye bir mektup yazmak için güzel bir yerdi. Bu bağlamda bulunduğum atölyeyi resmettim ve atölyedeki mektupların bir kısmını duvara yapıştırdım. Bir kısmı anı olmaya başladı, bir kısmı yırtılıp çöpe atılmaya başlıyor. Böyle bir hikaye oluşturarak parça ve kendi görselim arasında bir ilişki kurmaya çalıştım.
Bir çok resim yarışması düzenleniyor. “Hayal Melodileri” resim yarışmasının diğerlerinden farkı nedir? Sanatçılar bu yarışmaya neden katılsınlar?
Türkiye’de çok köklü resim yarışmaları var. Devlet resim heykel yarışması bu yarışmaların en köklü olanlarından biridir. “Hayal Melodileri Resim Yarışması” bu bağlamda sanatçısından tam olarak ne istediğini bilen bir yarışma. Daha önce farklı disiplinler arasında resim yarışmaları düzenleniyordu. Türkiye’de ilk olarak opera ve resim arasında nasıl bir bağlantı kurulur konusu ortaya çıktı. Sanatçılar bu yarışmaya neden katılsın? Çünkü bir etkinliğin ilki her zaman çok önemlidir bu bir ilk olacak, başlangıç olacak.
Sanat yaşamınızı nasıl özetlersiniz? Üretim pratikleriniz nelerdir?
6 ay önce “Sanayi devrimi sonrası resim sanatında malzeme kullanımı ve ifade biçimi” bağlamında bir yüksek lisans tezini tamamladım. Bu tez ile birlikte sanata biraz daha bakış açım değişti. Özellikle Türkiye sanatı dışında, Avrupa sanatının malzeme kavramını nasıl kullandığı ve 100 yıllık bir tarih içinde suje anlamından çıkıp bir fikre dönüşmesini kanıtlamaya çalıştım. Şu anda Eskişehir ve Diyarbakır’daki atölyemde resim çalışmalarıma devam etmekteyim. Yakın tarihte 2020 ocak ayında Amerika’da bir projemiz var, sevgili dostum Zeynep Buluş ile birlikte. Farklı disiplinleri bir araya getirip farklı kültürler arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir bunun üzerine bir çalışma hazırlıyoruz. Sanatın artık yerelden çıkıp evrensel olması gerektiğini 21 yy da bunun temel bir ihtiyaç olduğunun kanısına vardım. Bu bağlamda sanatın sürekli güncellenen sürekli değişen bir şey olduğuna inanıyorum.
Feyzi Çelikten kimdir?
Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde doğan genç ressam Feyzi Çelikten, 2008 yılında Diyarbakır Güzel Sanatlar Lisesini kazanır. Okul döneminde birçok yarışma ve karma sergide yer alır. 2012 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Resim-İş Programını kazanan Çelikten, Türkiye genelinde düzenlenen resim yarışmalarında ilk 20’ye girerek, derece ve ödüller kazanır. Feyzi Çelikten, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yüksek Lisans öğrencisi iken, yaklaşık 4 yılda kasa, çöp poşeti, bebek arabaları ve insan giysileri gibi günlük hayatta karşılaşılan nesneleri sanatla buluşturarak, ‘tüketim’ konusu üzerine yaptığı 28 eseri, “Imge-Sen” adlı resim sergisinde sanatseverlerin beğenisine sunmuştur.
Feyzi Çelikten’in çalışmalarından örnekler;
Hayal Melodileri Resim Yarışması Nedir?
Bu resim yarışması fikri “Hayal Melodileri-Operaya Yolculuk” kitabının yazılması sırasında ortaya çıkmıştır. Kitap satışından elde edilecek gelir, resim yarışmasını kazanan öğrencilere ödül olarak verilecektir.
“Hayal Melodileri” resim yarışması, opera sanatına olan ilgiyi arttırmak, sanat eğitimi alan öğrencilerin sanatsal üretimlerine destek vermek ve ülkenin sanat ve kültür hayatına çeşitlilik getirerek katkıda bulunmak amacıyla düzenlenir. Bu amaç çerçevesinde katılımcılardan, belirlenen bir operayı dinlemeleri, operanın kendisini ya da içinde geçen bir bölümü, şarkıyı veya melodiyi (anlamını bilerek ya da bilmeyerek) resimsel bir anlatım dili ile ifade etmeleri ve bu eseri oluşturma sürecinde yaşadıkları duygu ve düşünceleri özetleyen bir metin yazmaları beklenmektedir.
Bu yıl ilki düzenlenecek yarışmada konu Mozart’ın “Sihirli Flüt” operasıdır. Katılımcılardan, Mozart’ın “Sihirli Flüt” operasının kendisini ya da operada yer alan herhangi bir bölümü, şarkıyı veya melodiyi resimsel ifadeye dönüştürmesi beklenir.
Yarışmaya sadece Türkiye’deki üniversitelerin sanat eğitimi veren fakültelerinin sanat eğitimi veren bölümlerinde veya Eğitim Fakülteleri’nin Resim-İş Öğretmenliği Bölümü’nde eğitimini sürdüren lisans öğrencileri ve tüm bu bölümlerin lisansüstü programlarında eğitim gören lisansüstü öğrenciler katılabilir.
Yarışma hakkında detaylı bilgiyi ve yarışma şartnamesini bu adreste bulabilirsiniz.