Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958) büyük bir şairdir. Benim için çok önemli şairdir, Istanbul şairidir. Eminim ki sizde onunla bir yerlerde karşılaşmışsınızdır. Belki Istanbul’da “Sana dün tepeden baktım aziz Istanbul”, belki okulda “Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik; bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik”, belki şarkılarda “Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç!” ve belkide kitaplarda ” Insan hayal ettiği müddetçe yaşar”. Yahya Kemal 19 yaşında (1903) Paris’e firar etti (o dönemde Avrupa’ya çıkış yasaktı). Istanbul’a döndüğünde tamamiyle farklı bir insan olmuştu(1912).
II.Abdulhamid’in jurnalcilerinin heryerde olabileceği, baskıcı Osmanlı
hükümetinden bıkanların ilk adresi Paris olmuştu. Ahmed Rıza ve çevresindeki genç Türkler, II.Abdulhamid’e Paris’den muhalefet yapıyor ve özgürlük taleplerini ısrarla sürdürüyorlardı. Jön Türkler (fransızca genç türkler), Ittihat ve Terakki’nin tabanı olarak kabul edilebilir. Jön Türklerin komite binasının bugünkü hali;
Yahya Kemal benzer duygularla geldiği Paris’te ilk önce Rue des Ecoles No:33 adresindeki bir pansiyonda kaldı. Bugün bu bina, Hotel Moderne St.German (www.sequanahotels.com) ismiyle faaliyet gösteren şirin bir otel. (90 Euro yatak + 12 Euro kahvaltı).
Ilerleyen zamanlarda, yine Quartier Latin bölgesinde yer alan başka bir otele geçen Yahya Kemal’in yeni adresi Rue des Carmes No:5 oldu. Bu binada bugün Hotel des Carmes (www.hoteldescarmesparis.com) ismiyle otel olarak hizmet vermeye devam ediyor. (99 euro yatak+14 euro kahvaltı)
Bu iki binada da ne yazık ki Yahya Kemal ile ilgili hiçbir hatıraya rastlayamadım. Aslında o dönemde Paris’de yaşamış birçok aydın Türk ve özellikle Jön Türkler ile ilgili, 19. yüzyıl Paris tarihi üzerine detaylı çalışmalarda dahi tek kelime bulamazsınız.(1) Ancak umutsuzluga kapılmayın. Fransa’da çok tanınmış bir kafe olan “Closerie des Lilas” (Leylak bahçesi), Montparnasse bölgesinde yer alır. Lenin,Troçki, Sartre, Moreas bu kafenin müdavimlerindendi. Hemingway’in “Güneş de Doğar” isimli romanını bu kafede yazdıgı söylenir. Iste bu güzel kafenin müdavimlerinden biri de Yahya Kemal di.
Bu kafede zaman geçirmiş ünlü yazarlara ait bakır levhalar masaların üstünde yer almaktadır. Iceri girip herhangi bir garsona “Yahya Kemal’in masası nerede?” diye sormanız yeterli. Sizi hemen köşede yer alan yılların eskitemediğini hemen farkedeceğiniz ufak bir masaya yönlendirir. Böylece Paris’de, Yahya Kemal ile buluşmuş olursunuz.
Kafe’nin geçmişteki halini gösteren resimlere dikkatlice bakınca, zamanın sanki buraya hiç ugramadıgını düşünebilirsiniz. Nerdeyse herşey eski günlerdeki gibi.Yahya Kemal’in masasından kafenin görüntüsü;
Yahya Kemal, Paris’deki sanatçılardan, özgür yaşamdan ve elbetteki ögretmenlerinden çok şey ögrenerek kendini geliştirdi ve yeniledi. Her akşam tiyatroya gitmeye çalıştı, sürekli okudu. Ögretmeni Camilla Julian’ın sözüyle, içerisindeki yetenekli yanardağ uyandı; ” Fransa milletini, 1000 yılda, Fransa toprağı yarattı”.(2)
Bundan sonra Fransa’da ögrendiği metodlarla, Türk tarihini araştırmaya başladı. Paris’e giderken sahip olmadığı, tarih, edebiyat, şiir ve milliyet kültürüyle ülkesine geri döndü. Temiz ve etkileyici Türkçe siyle yazdığı şiirler yankı uyandırdı ve bugün hala unutulmadı.
Paris senelerini anlattığı küçük şiir;
…Jaures’in gür sadası devrinde,
Tuncu canlandıran ilahtı Rodin;
Verlaine absent’i Baudelaire afyonuna
Karışan sihirli bir hazdı şiir.
…Eski Paris’te bir ömür geçti.
Ideal rüzgarıyla hür geçti. (3)
(1) Toplumsal Tarih Dergisi, sayı:180, Tarih Vakfı,2008
(2) www.yahyakemalenstitusu.org.tr, Tarih içinde Türklük arayışı sayfası
(3)Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Dergah Yayınları,1962
Jaures (1859-1914) : Sosyalist,politikacı.Barışçıydı, I.Dünya savaşı arifesinde öldürüldü.
Rodin (1840-1917) : Heykeltıraş. Michalengelo’dan sonra gelenlerin en iyisi.
Paul Verlaine (1844-1896):Şair.
Baudelaire (1821-1867): Paris şairi.