Birbirine aşık iki Meksikalı sanatçının eserlerinden bir kısmının sergilendiği sergi, müzenin 3. katında yer alıyor. Sergiye getirilen eser adeti ne yazık ki çok fazla değil. Tavsiyem 4 TL verip girişten “sesli rehber” almanız yoksa pek birşey anlamadan kendinizi serginin çıkışında bulabilirsiniz.
Frida’nın hayat hikayesi ve eserleri ile ilgili genel olarak bilgi sahibiydim ama eserlerini görmek kısmet olmamıştı. Pera müzesine, bu sergiyle bize Frida’yı görerek tanıma fırsatı verdiği için teşekkür etmek gerekiyor ama bu çok farklı sanatçı için yapılan serginin biraz daha dolu bir içeriğe sahip olması gerekirdi diye düşünmeden edemedim.
Sergi Frida Kahlo’nun elinden çıkmış iki portre ile başlıyor.Diego ve Frida vesikalık fotoğraflarıyla sanki karşınızda. Frida’nın kendisini özellikle bıyıklı olarak resmettiğini bunun sebebinin biseksüelliğini vurgulamak olduğunu anlıyoruz.
Biraz ileride 1943 tarihli “Tehuana kılığında Frida” isimli eseri var. (En üstteki resim) Tehuana Meksina’nın güneyindeki bir bölge ve buradaki halk bu kıyafeti genellikle dini törenlerde giyiyor. Sadece çiçek geleneksel kıyafetin bir parçası değil. Frida, Diego’ya olan aşkının, hem alnına onun resmini koyarak hem de bu tür bir dinsel törene atıfta bulunarak , ilahi bir seviyede olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Alttaki resimde ise, bu otoportresini yaparken Diego ile birlikte çekilmiş fotoğraflarını göreceksiniz. Ilginç olan, fotoğraf çekilirken, yani 1940 yılı, tablo neredeyse bitmiş durumda ama tablonun yayımlanma tarihi altında 1943 yazıyor.
Frida ‘nın eserlerinden sonra bu sefer Diego’nun ayıp olmasın diye getirilmiş eserleri başlıyor. Sayısı 10 u bile bulmayan eserlerine bakarak, Diego’nun hangi vasıflarıyla Meksika’nın en önemli sanatçılarından olduğunu anlamak mümkün değil. Birkaç sıradan eseri sergiye getirilmiş.
Serginin devamında Frida’nın gerçek fotoğraflarını bulacaksınız. Fotoğrafçılarından biriyle de uzun süreli bir ilişkisi olmuş. Nicholas Muray isimli bu sanatçıyla olan ilişkisini, kendi yaratacılığıyla anlattığı bir de kolaj çalışması var Frida’nın. 1944 tarihli bu eserde, sol tarafta sinir ve kemik sistemi gösterilen Frida (kesik bacağı vurgulanarak) ve sağ tarafta ise fotoğrafçı Murray sadece sindirim sistemi çizilerek tasvir edilmiş.
Sergiyle birlikte Frida hakkında aklımda kalanlar ve tekrar hatırladıklarım;
Anatomi hayranı ve belki doktorlar kadar insan vücudunu iyi tanıyan bir insan.
Geçirdiği trafik kazası ve bebeğini düşürmesi nedeniyle çok acılar çekmiş bir kadın.
Erotik düşlerini, fantezilerini hiç sakınmadan tablolarına aktarabilmiş bir aşık.
Hayalgücünü çok başarılı bir biçimde sanatında kullanabilen, kullandığı farklı temalarla( buluşamayan ay-güneş, budizm) genel kültürünü ve zekasını size hissettiren bir sanatçı.
Sergi 20 Mart 2011 tarihine kadar Pera müzesinde sergilenmeye devam edecek.