Heykel sanatına bıraktığı en büyük mirası belki de ‘delik”tir. Barbara Hepworth, 1932 yılında ‘Delikli Şekil’ isimli eserini tamamlar. Pembe kaymaktaşından yaptığı eser, yıldız şeklinde ve ortası boştur. Yüzeyi yumuşak ve dalgalıdır. Maalesef 2. Dünya Savaşı’nda yok edilir.
Hepworth kariyeri boyunca ortası delikli heykeller yapmaya devam eder. Hayat ve sanat arasındaki etkileşim ve hayattaki varlık-yokluk arasındaki gerilimi ifade etmeye çalışır. Soyut eserleri ile modernist sanatın kilit kişilerden biri olur. Ölümüne kadar heykeltraşlık yapar, bu sanattaki az sayıda bayan heykeltraş arasından sıyrılıp büyük ustalardan biri olur. Arkasından gelen kuşaklara büyük ilham kaynağı olur. İnsan formu ve çevremizdeki dünya işle alakalı farklı fikirleri vardı, küçültülmüş şekilleriyle 20. Yüzyılın en önemli sanatçılarından biri kabul edilir.
Barbara Hepworth kimdir?
Barbara Hepworth (1903-1975) İngiliz heykeltraştır. Erken yaşından itibaren heykele kabiliyeti olduğunu gösteren sanatçı bu konuda eğitimler alır. 1920-21 yılında Leeds Sanat Okulu’nda devamında Londra Royal College’da Henry Moore (1898-1986) ile aynı sınıftadır. Bu iki arkadaş, 20. yüzyılın önemli heykeltraşlarları olarak kabul edilir. Barbara, 2 sene İtalya’da kalır ve kendisi gibi heykeltraş olan John Skeaping ile evlenir, bir çocuğu olur. 1931 yılında eşinden boşandıktan sonra içinde boşluk olan insan formları heykelleri yapmaya başlar. Çok farklı malzemeyle çalışan ve kariyeri boyunca 500’den fazla esere imza atan bu üretken sanatçı yaşlılığında dil kanseri olur ve hareket edememeye başlar. Bir gece sigarasıyla atölyesinde uyuyakalır, atölyesi tutuşur ve dumandan boğularak ölür.
Barbara Hepworth eserlerinden örnekler
Özellikle alttaki ilk 3 resimde göreceğiniz çalışmalar sırasıyla 1927, 1934 ve 1972 yıllarına tarihlenir. Sanatçının aynı konuda, “anne ve çocuk”, farklı tarihlerdeki yorumunu göstermesi açısından ilgi çekicidir.