Herkes tarafından bilinen melodisi ile Verdi’nin Rigoletto operasının, hatta opera tarihinin en sevilen bölümüdür. Türkçe anlamı özellikle kadınlarda hayal kırıklığı yaratsa da, her açıdan etkileyici bir aryadır. Verdi bu aryadan büyük etki bekliyordu ve melodinin ilk temsilden evvel dışarıya çıkmaması için büyük özen göstermişti. Aryayı ilk defa söyleyecek olan tenora notaları vermeden evvel, hiç bir yerde söylemeyeceğine hatta mırıldanmayacağına dair söz almıştı. Temsilin ardından her şey düşündüğü gibi oldu ve tüm Venedik sokaklarında bu melodi kulaktan kulağa yayıldı.
Rigoletto operasında lanet teması işlenmektedir. Bir ihtiyarın, dükün soytarısına (Rigoletto) söylediği “seni lanetliyorum” sözleri tüm operayı etkisine alır.
I. Perde kadınlara düşkünlüğü bilinen Dük’ ün sarayında başlar.Dük’ün iğfal ettiği kızlardan birinin yaşlı babası Monterone ile alay eden Dük’ün soytarısı Rigoletto, yaşlı Monterone tarafından lanetlenir. İkinci bölümde, herkeslerden gizlediği kızının evine giden Rigoletto, burada kızı Gilda ile saraydaki hayatından farklı olarak çok mutludur. Ama sürekli Rigoletto’nun şakalarından bıkmış olan saraylılar onu takip ederler ve intikam için soytarının sevgilisi zannettikleri, kızı “Gilda”yı kaçırırlar.
II. Perde’de saraylılar tarafından kaçırılarak, Dük’e sunulan kızını, aramaya gelen Rigoletto, kızına kavuşur. Kız, yaşadıklarını babasına anlatır, Rigoletto, Dük’den intikamını alacağına yeminler ederken perde kapanır.
III. Perde. Olaylardan sonra uzun zaman geçmiştir ve Rigoletto intikam planını hayata geçirir.
Bu arada kızı Gilda, hala Dük’ü sevmektedir. Kızını yanına alarak kiralık katil Sparafucile’nin evine gelen Rigoletto, kızına içeri bakmasını ve sevdiği adamın gerçek yüzünü görmesini ister;
Aryada kadınların değişkenliği vurgulansa da, asıl değişken ve dönek aryayı
söyleyen Dük’tür. Gilda ise sevgilisi için canını verecek ve sevdiği yüz çevirse bile
değişmeyecektir…
Mayıs 2001