İzlanda’da Reykjavik müzesinde açılan ‘Bir Toplumun Hazineleri’ isimli sergide, 20. yüzyıl İzlanda resim sanatının gelişimi ve değişimini görmek mümkün. 1930’lara kadar sadece doğayı resmeden İzlandalı sanatçılar, doğanın en güzel konu olduğunu, başka bir şeyi resmetmenin gereksiz olduğunu savunurlar. Bu akım ışık, teknik, renk konularında kendilerinden sonra gelen kuşaklara ilham verir.
1930’larda doğa ile birlikte insan iç dünyasına yönelen bir akım da ivme kazanmaya başlar. Bu ressamlar, yakın çevrelerini çizip tuvale manevi bir özellik katmayı başarır. Balıkçı ve köylüler, kasaba günlük hayatı gibi konular işlenir, bu ressamların teknik ve renk seçimleri Avrupa kıtasına çok yakındır.
İkinci Dünya Savaşında ve savaşı takip eden senelerde İzlanda resmine soyut sanat girmeye başlar. Avrupa’da dönemin sanat akımları İzlanda sanatçılarını çok etkiler. Svavar Gudnason soyut-ekspresyonist eserler ile kendisini ifade eden ilk sanatçı olur. 1945 senesinde İzlanda’da sadece soyut sanat eserlerinden oluşan ilk sergiyi açar ve kendisinden sonrakilere çok kuvvetli etkisi olur.
Reykjavik müzesinde açılan ‘Bir Toplumun Hazineleri’ isimli sergi Eylül 2020’ye kadar gösterimde kalacak
Svavar Gudnason kimdir? Kobra Akımı nedir?
Svavar Gudnason (1909-1988) İzlandalı ressam COBRA Avangard hareketini benimsedi. Kobra, 1948’de kurulmuş; Karel Appel, Asger Jorn ve Constant Nieuwenhuys’in başını çektiği sosyal ve politik konulara ağırlık veren bir sanatçı grubu idi. İsmini kurucu sanatçıların yaşadığı Kopenhag, Brüksel ve Amsterdam şehirlerinin baş harflerinden (Co-br-a) alır. Bu akımı benimseyen sanatçılar , basit bir anlatımla çocuk resimleri ve halk sanatını anımsatan garip yüzlerle maskeler yaptılar. Sertlik, güç ve aşırı duygusallığın bir arada olduğu eserleri ile gerçeküstücülüğü benimsediler. Resmi olarak kısa süren akım bazı sanatçılar tarafından devam ettirilmeye çalışıldı.
Svavar Gudnason eserlerinden örnekler