Son dönemlerde duygusal ortamlarda yaşamaya alışmış Fenerbahçeliler için bile çok daha fazlasıydı bu gece. Hafta içi şehit verilen askerler ve bugünkü Van depremi. Başkanı hapishanede, haketmediği haksızlıklarla şampiyonluğu tartışmalı milyonların, birde bu gelişmeler sonrası top ile ilgilenecek şevkleri yoktu. Bu hemen hissediliyordu.
Şehitlerin resimleri tek tek dev skorbordlara yansıtıldı ve hep bir ağızdan isimleri haykırıldı. Fenerbahçeli futbolcular simsiyah pankartla çıktılar. Düz siyah ve kelime içermeyen bir pankart. Samsunsporlular “şehitlerimizin kabri kalbimizin içi” yazan pankartlarını stada gösterdiler, yavaş hareketlerle. Istiklal marşı daha gür okundu ve tam o sırada kale arkasından Mehmet Akif gözüktü ;”ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker, gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer”. Bu pankartı kim düşündüyse tebrik etmek gerekiyor.
Istiklal marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un (1873-1936) “Çanakkale şehitlerine” isimli şiirinden alınmış bölüm. Savaşın duygusal tarafını ayrıntılarıyla size hissettiren bu şiirin aşağıdaki bölümü çok meşhurdur;
…
vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
bir hilâl uğruna, yâ rab, ne güneşler batıyor!
ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…
bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
‘gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın…
Istiklal marşından sonra saygı duruşuna geçildi ve bu sefer Itri (1640-1712) stadımıza ugradı. Son dönemlerde daha çok tanındığını düşünüyorum çünkü 100 TL lik bankonatların arka yüzünde onun resmi var. Islam dininin en meşhur ve belkide yer yüzünde en çok seslendirilen (özellikle cenazelerde ve bayram namazlarında) dini musuki eseri “tekbir” binlerce kişi tarafından stadyumda seslendirdi. Itri, 300 yıl sonra, bestesinin 50.000 kişilik bir stadyumda futbol maçı öncesi söyleneceğini hayal bile edemezdi, bugün ben de şaşırdım.
Maç ile ilgili söylenecek pek birşey yok, başladığı gibi 0-0 bitti. Konusulacak şey, Fenerbahçeyi çok sevdiğimiz ve bu büyük toplulugun duyarlıklarının ülkeyi yönetenler tarafından sayılması ve dikkate alınmasının önemi. Bu topluluk ciddi bir sivil toplum örgütü vazifesi görmeyi başarmaya başladı.