Modayı yakından takip ettiğim söylenemez. Türk modasında bildiğim isimler ise düne kadar Faruk Saraç ve Cemil İpekçi idi. Faruk Saraç’ı bir tanıdıgım sayesinde, Cemil İpekçi’yi ise okulumuzda konferansa geldiği zaman tanımıştım. Istanbul Modern sayesinde yeni bir modacıyla tanışmış oldum; Hüseyin Çağlayan. Kıbrıs doğumlu ama küçük yaştan itibaren Ingiltere’de yaşamış sanatçı birbirinden ilginç modeller tasarlamış
Istanbul Modern’de Çağlayan’ın 1994-2010 yılları arasında tasarladığı eserler sergileniyor. Eserleri arasında; ‘sözlerden sonra’ isimli elbiseye dönüşebilen mobilya, 15 bin led ışığından oluşan ‘havadan’ isimli beyaz bir elbise, havacılık endüstrisinde kullanılan malzemelerden üretilmiş, uzaktan kumandayla formu değiştirilebilen ‘önce eksi şimdi’ isimli elbise ve 200’den fazla hareketli lazer yardımıyla ışık şöleni sunan ‘okumalar’ isimli elbise bulunuyor.
Anladığım kadarıyla biraz soyut bir sanatçı ve fevkalede ilginç fikirleri olan bir insan. Neticede bu özel kıyafetleri giyenler var. Sergi 24 Ekim 2010 tarihine kadar ziyaret edilebilir.
Altkattaki çıkış kapısının sağ tarafında ise bir başka modacıyla tanışma fırsatınız var; Dicle Kayek. “Istanbul Contrast” ismi verilen ilginç sergide 26 farklı tasarımla Istanbul’un her bir semtine atıfta bulunarak yapılmış tasarımları segileniyor. Çok güzel bir çalışma olmuş ama sanki biraz kıyıda köşede kalmış gibi bir izlenime kapıldım. Bu çalışma 19 Eylül’e kadar görülebilir.
Sergi: www.istanbulmodern.org
Internet: http://www.husseinchalayan.com