Bükreş havalimanında bavullarınızı beklerken kenarda göreceğiniz döviz standlarında kur her zaman düşüktür. Taksi standında (Fly taxi) ise size normal tarifeden (1,70 Lei/km) daha yüksek tarife (2,80 Lei km) verilir ama güvenilirdir. Bu taksilerle havalimanından merkez (üniversite meydanı) yaklaşık 85 Lei (20 euro civarı) dir. Normal tarifeyle gitmek isterseniz, bavullarınızla birlikte havalimanı dışına yürüyerek taksi havuzuna ulaşmalısınız.
Havalimanının resmi ismi Henri Coanda dır ama bulunduğu semt nedeniyle Otopeni olarak da adlandırılır. Henri Coanda (1886-1972) 1910 yılında ilk termojet uçağı icat etti ve kullandı. “Coanda 1910” isimli bu uçağın bir modeli, Bükreş den ayrılırken gümrük kontrolu öncesi sizi uğurlar (alttaki resim).
Havalimanından çıktıktan sonra yogun bir trafige hazırlıklı olun. 2,5 milyon nüfuslu bir şehir için bu trafik çok fazla. Şehir merkezinde sınırlı sayıda geniş bulvarlar görebilirsiniz ancak merkeze giden yollar çok dar ve yogun bir trafik oratay çıkıyor. Avrupa birliğine üye olmalarıyla birlikte (01.01.2007) daha geniş yollar için başlatılan çalışmaların çok başarılı ve hızlı gittiği söylenemez.
Yeşili bol bir şehir Bükreş ama biraz kasvetli. Bu kasvetin en temel sebebi ana caddelerin dışında özellikle içerilere girdikçe görülebileceginiz bakımsız binalar ve yollar. Elbette bu kasvetin oluşmasının birdiğer sebebi ise şehrin geçmişte yaşadıkları. Buna en güzel örnek ve en önemli tanık Parlemento binasıdır. 8000 ev ve 13 kilise yıkılarak yapılan bu bina, Pentagon binasından sonra dünyanın 2.büyük binası. Bu bina yüksek bir tepeye inşa edilmediğinden şehrin her yerinden görünmez. (sehir düz bir arazide).
Çavuşesku nun kendisi için saray olarak yaptırdıgı bu bina, bugun parlemento binası olarak kullanılmaktadır. Romanyalılar tarafından pek sevilmiyor. Binlerce insanın sefil koşullarda çalıştırıldıgı, binlerce binanın yıkılıp insanların sokakta bırakıldıgı (veya dev bloklara göç ettirildiği) bu binanın inşaatı devam ederken ihtilal yapılmış, 34 yıllık iktidarları, eşi Elena ile birlikte kursuna dizilerek öldürülmeleriyle son bulmuştur (Aralık 1989). Elena köyde yetişmiş ve kendisini geliştirmemiş bir insandı* ancak 1983 yılında ODTU den fahri doktorluk ünvanı almış oldugunu belirtmekte de fayda var.
Mihai Eminescu (1850-1889), Romenlerin gururla ismini söyledikleri şairleridir. En değerli para olan, 500 Lei de onun resmini bulabilirsiniz. Alman kültürü etkisinde yetişen bu şair, kozmik benzetmeler kullanarak ve renkli kurgularla ilgi çekici şiirler yazmıştır.
George Enescu (1881-1955), Romenlerin en ünlü klasik müzik bestecisidir. Bu yıl 19. kez gerçekleştirilen George Enescu festivali, 30 Agustos-26 eylül tarihleri arasında devam ediyor. Kriz ortamına ragmen Romen hükümeti bu festivali desteklemeye devam ediyor. Festivalin yapıldıgı bir dönemde Bükreşi ziyaret etmeniz, bu şehirle ilgili daha sıcak düşüncelere sahip olmanızı sağlayabilir. Şehrin her tarafında ve bazen aynı gün içinde 4 den fazla konserler veriliyor, meydanlar çok renkli ve hoş görüntülere sahne oluyor.
Victor Brauner (1903-1966), Romanya tarihinin en önemli sürrealist sanatçısıdır. 1931 de çıkarılmış gözüyle kendi resmini yapmış, 1938 de bu gözünü bir bar kavgasında kaybetmiştir. “Salvador Dali Sergisi” isimli yazımda belirtmiştim burada da anmadan geçemeyeceğim.
Müze:
Romen evleri ve yerel ürünler için; Muzeul National al Satului”Dimitrie Gusti”, Şos.Kiseleff nr.28,sector1
Yemek :
Ristorante / Trattoria “Il Calcio”, www.trattoriailcalico.ro
Smart’s Bar&Restaurant, 14 Alex.Donici Str.
Konaklama :
Merkez tercih edenler Ramada Hotel, Majestic (Atatürk Heykelinin yanında) www. majestic.ro
Merkezin biraz dışı daha sakin tercih edenler Caro Hotel, www.carohotel.ro
* Piraye Gaffar,Çavuşeskuların çevirmeni, 26.06.2005 Hürriyet gazetesi