“Her zaman yatay, dikey veya çapraz olan, basamaklar halinde inşa edilen dokumadaki o mutlaklığı bir anda fırlatıp attım”
Dokumayı, modern sanat için bir araç haline getiren Anni Albers (1889-1994) sayesinde sanatsal dokumalar üretildi ve sanat adı altında sergilenmeye başlandı.
Sanatçı ve öğretmen olan eşi Josef Albers (1888-1976), Anni’den daha ünlüydü. “Kareye Saygı” adlı başyapıtla adını duyurdu. Bu eserlerde kompozisyonsal buluştan kaçındı ve sadece iç içe geçmiş dört farklı kare şeması kullandı. Amaç, bir rengin asla gerçekte olduğu gibi görülmediğini, sadece onu çevreleyen şeyle ilişkili olarak nasıl görüldüğünü göstermekti. Renkler ve geometrik şekillerle algıda farklılık yaratmayı sağlayan eserler yaptı.
Dokuma tasarımları yanında takı tasarımlarının da yer aldığı “Anni ve Josef Albers Sergisi”, Paris Modern Sanat Müzesi’nde 9 Ocak tarihine kadar devam edecek.