Son günlerde, dünyanın neredeyse bütün haber platformlarında hakkında yazılar yazılan, yorumlar yapılan Toni Morrison ismini duymamak mümkün değil. Amerikalı yazar, 4 gün önce, 88 yaşında vefat etti ve yine Orhan Veli‘yi hatırlattı; ” “Ölünce kirlerimizden temizlenir, ölünce biz de iyi adam oluruz”.
Toni Morrison kimdir?
Amerikalı Nobel ödüllü yazar (1931-2019). Edebiyat eğitimi alır ve İngilizce dersleri verir. 1993 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan ilk siyahi kadın yazar olur.
Toni Morrison eserlerinde ne anlatır? Ne tür eserler vermiştir?
Zenci edebiyatı üstüne uzmanlaşır. Siyahi insanların iç dünyasını okuyucuya bir resim gibi ayrıntılarıyla sunar. Kölelik tarihinin en önemli yazarlarındandır. Ek bilgi vermek gerekirse; Morrison’un gençliğinde, 20 li yaşlarında, Amerika Birleşik Devletleri’nde ırkçılık aşırı seviyedeydi. O yıllarda otobüslerin önü yalnızca beyazlara ayrılmıştı. Siyahlara ise arkadaki koltuksuz, yani ayakta yolculuk edebilecekleri bir bölüm tahsil edilmişti. İki bölümün arasında ise “karma” bir bölüm bulunuyordu. Ancak ön bölüm doluysa ve beyazlar ayakta kalmışsa, siyah yolcular o ara koltuklardaki yerlerini onlara vermek zorundaydı.
“Sevilen” isimli romanda (1987), çocuklarıyla birlikte kölelikten kaçan bir kadının özgürlük savaşını anlatır.
Toni Morrison’un en önemli eseri nedir?
Toni Morrison “Sevilen” isimli eseriyle tanınır. Hatta lakabı da kitabın orjinal ismi “Beloved”‘dur. Ayrıca ilk romanı “En Mavi Göz” (37 yaşında, 1968) , “Sula”, “Solomon’un Şarkısı”, “Tanrı Çocuğu Korusun” isimli eserleri de çok ilgi görür.
Morrison’un en beğenilen meşhur sözlerinden örnekler;
“Okumak istediğiniz bir kitap var ve eğer henüz o kitap yazılmamışsa, o zaman o eseri siz yazmalısınız” (1981, Ohio)
“Siyah insanlar için yazıyorum. Tolstoy’dan benim, Lorain Ohio’lu küçük zenci kız, için yazmasını istemedim. Joyce’dan Katoliklik veya Dublin’deki hayattan bahsetmesini de istemedim. Ve sizin hayatınızı (beyazlar) içeren eserler yazmadığım neden sorgulanıyor, bilmiyorum.” (1994, Conversation with Toni Morrison)
En başta yazdığım Orhan Veli’nin sözleri, bazı insanların ancak ölümünden sonra fark edildiğini ya da değer kazandığını anlatır. Çoğu kitapseverin ismini bile bilmediği Morrison, hiç kuşkusuz, ölümüyle biraz daha tanındı ve daha fazla değer kazandı.