Litvanyalı Tadao Cern, 9 yıl süren uzun eğitimler sonrası mimar olur ama 2011 yılında mimarlık yapmamaya karar verir. “Herhangi bir düzenleme veya müşteri tarafından sınırlandırılma istemedim, daha fazla yaratıcı özgürlüğe ihtiyacım vardı”.
Önce bir kamera satın alır ve fotoğraf çekimleri yapar. “Blow Job” isimli işi ses getirir. Bu çalışmada, yüzlerine kuvvetli bir hava akımı üflenen insanlarda ortaya çıkan ilginç ve komik yüz ifadeleri yer alır.
Sonra daha kavramsal sanatsal ifade biçimlerine yönelir, resim ve entalasyon (yerleştirme sanatı) yapmaya başlar. “Neden kendimi tek bir sanat biçimiyle sınırlandırmaya çalışayım ki? Ayrıca, kendime meydan okumaktan hoşlanıyorum ve rahat bölgemde çok uzun süre kalmak beni sıkıyor. Bu nedenlerden dolayı, fotoğrafçılıktan daha fazlasını denemeye karar verdim ve bunu gerçekten kolayca yapabileceğimiz bir zamanda yaşıyoruz”
Yerleştirme Sanatı
“French Exit” isimli işinde kurumuş otlar ziyaretçilerinin üzerinde yüzen büyük bir bulut gibi asılı kaldı. Sergi salonunun tavanını kaplayan proje, bu kolay erişilebilir ve basit malzemeyi, düşünmeyi teşvik eden bir sanat eserine dönüştürüyor. ‘Fransız çıkışı, veda etmeden sosyal bir toplantıdan veya kötü bir buluşmadan ayrılma eylemini tanımlayan bir ifade. “Gitmem gerekiyor dediğimde ısrarlara dayanamıyorum “lütfen kal, biraz daha otur, ne işin var vb” pinpon oyununa dönmeden, en iyisi haber vermeden gitmek”
“Siyah Balonlar” isimli işinde ise siyah balonları kullanarak yerleştirme sanatı yapar. “Hiçbir şeyi temsil etmiyorlar, sadece gerçek bir boşluk. Bu siyah yüzen nesnelerin oluşturduğu buluta her bakıldığında hissedilen, mesajsız ve fikirsiz tepkiler. Balonlar söndüğünde ve bu iş yok olduğunda bir anı olacaklar”
“Asma Tablolar” (Hanging Paintings) isimli işinde çeşitli kumaş kombinasyonlarını kanvas görevi gören metal bir çerçeve etrafında düzenler. ” İnsanın giyinme sevgisini incelemeyi ve bu hayranlığı alışılmadık bir sanat formunda tanımlamayı istedim. Bu çalışmamda en sevdiğim şey, kesinlikle işe yaramaz nesneler kullanmam ve hiç kimsenin bunları giyemeyecek olması”.
Sanatçı, merak ettiği basit gündelik şeylerden ilham alıyor ve onlara anlamlar yükleyerek yaratıcı bir şeye dönüştürüyor.
#mimar