Ölümsüz Sevgilim ,
Günler, aylar ve belkide yıllar geçti ve ben sana buradan bir şey yazamadım. Bilmez misin; gerçek sevenler elbet buluşurlar…
Buluşma biraz erken oldu ama üniversite gençlerinin dünkü kavgasını gördükten sonra yazmadan edemedim. Bu yazdıklarımız bizim olaya bakışımızı göstersin; Öğrencilerin kavgası afiş meselesi yüzünden çıkmıştır. “O afiş olmaz, bunu asalım” derken birbirlerine girivermişlerdir…
O kadar basit değil! Olayın iç yüzü sadece burada;
İktisat öğrencileri olaydan önceki akşam aralarında toplanmış,“öğrendiklerimizi gerçek hayatta kullanma ihtimalimiz yok. Bir şeyler yaratmalı, uygulamalı eğitim almalıyız. Gerçek bir ekonomi yaratmalıyız.” Uzun toplantının sonunda kararlarını verdiler…İlk önce sermaye gerekliydi. Aralarında para topladılar. Afiş yaptıracaklardı. “GÜZEL VATAN” yazılı bir pankart.
Afiş piyasasına girdiler.Dükkan dükkan, şirket şirket gezip pazarlık yaptılar. İlk anladıkları şey. Afiş piyasasının hacı-hocaların elinde olduğuydu ve patronların çoğu fakülte bitirmemişti!
Sonuçta VATAN kelimesini içeren bir afiş pahalıya mal oluyordu. Hemen afişi değiştirdiler. “GÜZEL AHLAK”! Yeni slogan sayesinde 250 milyonluk afiş sadece 100 milyona mal olmuştu…
Şimdi sırada sponsorları bulmak gerekliydi. TV kanallarından sadece biriyle anlaşıldı.. 5 milyar + masraflar. En kolayı bu olmuştu. Medyada çok gizli tutulan bu pazarlıklar, her zaman
yapılan sıradan işlerdi.Daha sonra,döner bıçaklarıyla ünlü bir firmayla anlaştılar; 1 milyar +masraflar. İş güvenliği piyasasından miğfer, başlık, korunma malzemelerini aldılar 80 kişi için
masraf sadece 100 milyondu. Bunda elbette reklam ve yapılacak işin güzelliği vurgulanmıştı.Son olarak da bir hastane ile anlaştılar. Hastane ambulansları olay yere yakın konuşlanacak ve görevliler üniversiteli arkadaşları “UYAN” hastahanesi yazılı üstleriyle ücretsiz tedavi edecekti.
Büyük gün geldi her şey hazırdı.Saat 10:00 da pankartın asılmasıyla start verilecek, olay o sırada tesadüfen (!) oradan geçmekte olan canlı yayın aracı sayesinde tüm Türkiye’de canlı izlenecekti! Ama grubun 2. başkanı, arkadaşlarından habersiz yeni bir anlaşma (ayrı tv-hastane-şirketler) yapmış ve saat 9:00 da toplanan ve son hazırlıklarını yapan uyku mahmuru
arkadaşlarının gözü önünde “GÜZEL ATAM” pankartını asmıştı.İlk önce bunun bir antreman olduğunu sanan arkadaşlar, olayın ciddiyetini ve kandırıldıklarını anlayınca; hiddetle ve ne yaptıklarını bilemeden (kasketlerini ve diğer sponsorları unutarak) birbirlerine girdiler.
“O afiş olmaz, bunu asalım” derken birbirlerine giriverdiler. Olay 2. başkanın gruptan 30 kişi ile anlaştığını gösteriyordu. Arbede için müthiş hazırlıklar yapılmış, bunun 1980 öncesine benzememesi, 2000’li yıllara yakışır olması için her şey düşünülmüştü! Nafile…Bir anlık
hiddete kapılmasalar; 180 milyon sermaye ile girdikleri (afiş+korunma malzemeleri)
bu işten, 10 milyara yakın para kazanarak, iktisat öğrencisinin nafile okumadığını gösterecek, daha da önemlisi kendilerine ONURLU BİR GELECEK hazırlayacaklardı! Televizyonlarda canlı yayınlara katılıp o müthiş düşüncelerini açıklayacaklar,(kafalarında sponsorları olan firmanın şapkasıyla), gazetelerde köşe yazarlığına yükselebileceklerdi (bugünkü abileri gibi). Olmadı… Bir dahaki sefere…
GÜZEL ATAM… GÜZEL VATAN… GÜZEL AHLAKlı öğrencilerle ONURLU BİR GELECEĞE gidiyor…
Ne olur UYAN… İNSAN, HAYAL ETTİĞİ MÜDDETÇE YAŞAR…
Yahya KEMAL ne dedi? “İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar”. Hepsi hayal…
(06.04.2003 )