Anasayfa Denemek Kimse Uyumasın!

Kimse Uyumasın!

Yazar 3nokta

Çoğu insan kitaplarda, şiirlerde, şarkılarda arar aşkı ama en çok aradığımız şeyleri hep yanı başımızda bulmaz mıyız? İnsan böyle görür aşkı…Aniden, bir sürprizdir…Herkesin aradığı, birbirine sorduğu aşkın, isteğin ta kendisi bazen karşınıza dikilmiş; ayaktadır.

Şafakta Kazanacağız…

Yaklaşık iki ay “Turandot” operası ile uğraştım. Librettosunun ağır bir İtalyanca ile yazıldığı gerçeği ortadayken, çok az İtalyanca bilgimle, elimden geldiğince, anladıklarımı, emeğimi sizinle paylaştım. Yanlışlarım var ise af ola.Turandot, çok güzel ama güzel olduğu kadarda soğuk ve kibirli bir Çin Prensesi’dir. Kendisi ile evlenmek isteyene; üç bilmece sorar; eğer bilmeceleri doğru cevaplanırsa soruları bilenle evlenecektir, ama aday başarısız olursa Turandot için başı vurulur! Bu operanın en başında anlatılır.(Popolo di Pekino, La legge e questa)

Devlet kanunu gibi gözükse de, aslında Turandot’a yüklenmiş, kimsenin karşı gelemeyeceği efsanevi bir büyü, töre gibidir. Bu operada geçen her şey derin anlamlıdır ve iyice anlaşıldığında eşi bulunmaz bir müzik ve duygu fırtınası yaşatır.

I.Perde’de Pekin’de kimsenin tanımadığı bir genç, meydandaki gongu üç kere çalar; Bu,”Ben Prensesle evlenmek istiyorum” anlamına gelmektedir.

II.perdede, genç yabancı, Prensesin üç bilmecesini de doğru cevaplar. Kanuna göre, Turandot onunla evlenmelidir. Fakat Turandot bu yabancı adamla evlenmek istemediğini söyler. Yabancı, bilmeceleri doğru cevaplamasına ve Turandot’u almaya hak kazanmasına rağmen prensese zorla sahip olmak istemez. Ve kendi bilmecesini Prensese sorar;

İl mio nome non sai. Dimmi il mio nome prima dell’alba , e all’alba moriro! (İsmimi bilmiyorsun. şafak sökmeden ismimi söyle ve şafakta öleyim!)

Kazanmışken, her şeyden vazgeçer ve prensese kendisinden kurtulması için bir şans verir. Aslında oyunu kaybetmek istemektedir! İsmini söyletmeyi ve ölmeyi istemektedir! Amacı bu şekilde onun soğuk kalbini eritmeyi başarmaktır. Çünkü, yabancının kastettiği isim elbetteki kendi ismi yani “Calaf”değildir. İpucu, 3. Perdede Liu’nun ölüm sahnesinde. Liu;

İl nome che cercato io sola so (Aradığınız ismi yalnızca ben biliyorum)

III. Perde hüzünlü geceye açılır ve görevlilerin bağırtıları sakinliği bozar:

Cosi comanda Turandot: Questa notte NESSUN DORMA in Pekino! (Turandot’un emridir. Bu gece Pekin’de KİMSE UYUMASIN.)

Turandot, ismin bulunmasını emretmiştir! Bulana kadar kimseye uyku yoktur! Uzaklardan sesler tekrarlanır;Nessun Dorma (Kimse Uyumasın)

Yabancı, Prenses’in penceresinin altına gelir. Kimseler yoktur. Müziğin muhteşem girişi ve gecenin hüznü etkileyicidir;

Calaf:

Nessun dorma, nessun dorma…

Tu pure, o principessa,
Nella tua fredda stanza,
Guardi le stelle,
Che tremano d’amore
E di speranza.

Ma il mio mistero e chiuso in me,
Il nome mio nessun sapra,no,no
Sulla tua bocca lo diro
Quando la luce splendera.
Ed il mio bacio sciogliera il silenzio
Che ti fa mia

Dilegua, o notte
Tromantate, stelle!
Tromantate, stelle!
All’alba vincero!
Vincero! Vincero!

Kimse uyumasın, kimse uyumasın…

Sen bile, Prenses,
Soğuk odanda,
Yıldızları seyret,
Aşk ve ümitle
titreyen yıldızları.

Ama benim sırrım bende saklı,
İsmimi kimse bilmiyor, hayır, hayır
Onu senin dudaklarına fısıldayacağım
Gün ışıdığında.
Ve öpücüğüm sessizliği bozduğunda
Sen benim olacaksın.

Kaybol artık, gece!
Uzaklaşın, yıldızlar!
Uzaklaşın, yıldızlar!
Şafakta ben kazanacağım!
Kazanacağım! Kazanacağım!

Sen; Calaf, Liu’ya saray da gülümsediginde, Liu ne gördü sanırsın?

Yabancı, Prensesin yüzünü gördü de; kendini kaybetti, o anda iki göz, bir ağız mi gördü sanırsın?

Yabancı, Prensesin penceresinin altına geldi, “Sen de uyuma” dediğinde, Prenses ne gördü sanırsın?

Şafakta anlarsın…