Anasayfa » UN BEL DI…

UN BEL DI…

Yazar 3noktacom

UN BEL DI…

Puccini’nin Madam Butterfly operasının 2.perdesinde geçen ünlü arya…

Japonya’da görevli bir deniz subayı (Pinkerton), görevi süresince yalnız kalmamak için genç bir Geyşa ile evlenir. Ama bu evlilik kelebek kadar hassas ve küçük bir çocuk kadar (15 yaşında) saf olan Cio Cio San (Madam Butterfly) tarafından ciddiye alınmaktadır. Ilk gösteriminde pek tutulmayan ve daha sonra birçok kez üstünde değişiklikler yapılan opera günümüzün en önemli ve sevilen operalardan biridir.

Opera Japonya, Nagasaki’de geçer…

I. Perde, evlenme hazırlıkları ile başlar. Subay Pinkerton yeni evini ve hizmetçilerini tanır. Amerikan Konsolosu, akrabalar ve diğer görevlilerin gelmesiyle de nikah töreni yapılır. Nikah töreninin ardından, kızın amcası Buda rahibi Bonzo sinirle sahneye girer. Yeğeni, evleneceği adam için dinini değiştirmiştir! Buna inanamayan akrabaları ve arkadaşları kızı lanetleyerek, giderler…Cio Cio San ağlarken, Pinkerton onu avutur ve evlerine doğru götürür…

II.Perde başladığında nikahtan bugüne 3 yılını geçtiğini anlarız.Cio Cio San, Pinkerton’dan hiç haber alamamış, bu arada bir de çocuğu olmuştur.Hizmetçisi Suzuki, artık paralarının tükendiğini söylemektedir:

Suzuki

S’egli non torna a presto
siamo male in arnese

Butterfly

Ma torna

Suzuki

Tornera? Speriam.

Butterfly

Dillo con me: tornera!

Suzuki

Tornera!

Butterfly

Piangi? Perché? Perché?
Ah, la fede ti manca! Senti!

UN BEL DI, vedremo
levarsi un fil di fumo
sull’estremo confin del mare.
E poi la nave appare.
poi la nave bianca
entra nel porto,romba
il suo saluto.Vedi?
é venuto!
Io non gli scendo incontro.
Io no.Mi metto la
sul ciglio del colle e aspetto
e aspetto gran tempo
e non mi pesa
la lunga attesa.
E uscito dalla folla cittadina
un uom, un picciol punto
s’avvia per la collina.

Chi sara? Chi sara?
E come sara giunto
Che dira?Che dira?
Chiamera “Butterfly!”
dalla lontana.
Io senza dar risposta
me ne staro nascosta,
un po’per celia
un po’per non morir
al primo incontro,
ed egli alquanto in pena
chiamera, chiamera:
“Piccina, mogliettina,
olezzo di verbana!”
i nomi che mi dava
al suo venire.

Tutto questo avverra,
te lo prometto.
Tienti la tua paura,
io con sicura fede l’aspetto.

Suzuki

Eğer bir an evvel geri dönmezse
Durumumuz kötü.

Butterfly

Ama dönecek.

Suzuki

Dönecek mi? Inşallah.

Bu sözü duyan Butterfly öfkelenir;

Butterfly

Benimle birlikte söyle: Dönecek!

Suzuki, ağlamaya başlar:

Suzuki

Dönecek!

Butterfly

Ağlıyorsun? Neden? Neden?
Ah, inanmıyorsun! Dinle!

Güzel bir günde, göreceğiz
bir dumanın çıktığını
denizin ufkunda.
Ve sonra gemi görünecek
sonra beyaz gemi
limana girecek, gürültüyle
selamını vererek. Görüyor musun?
Geldi!
Onu karşılamaya inmeyeceğim.
İnmem. Bekleyeceğim orada;
tepenin kenarında ve bekleyeceğim
ve bekleyeceğim uzun süre
bana ağır değil
bu uzun bekleyiş.
Kalabalıktan çıkanlardan;
bir adam, ufak bir nokta
tepeye yaklaşacak

Kim olacak o? Kim olacak o?
ve buraya vardığında
Ne diyecek? Ne diyecek?
“Butterfly” diye seslenecek
uzaktan.
Cevap vermeyeceğim
orada saklanacağım
biraz şaka
biraz da ölmemek için
ilk karşılaşmamızda.
biraz telaşla
seslenecek,seslenecek
“Küçüğüm, eşim
portakal çiçeği kokulum”
verdiği isim ile
önceki gelişinde.

Bunların hepsi gerçekleşecek,
sana söz veriyorum
Korkma,
tüm inancımla onu bekliyorum.

Sevdiği adama güvenmekte ve onu beklemektedir. Aryada ifade ettiği gibi, Madam Butterfly sözünde duracaktır. Söylediklerinin neredeyse hepsi gerçekleşecektir.

II. perde geminin limana yaklaşması ve bütün gece Butterfly’ın uyumadan beklemesiyle son bulur.

III. ve son perdede sabah olmuş, Butterfly sevdiğini beklemeye devam etmektedir. Final sahnesinde ise aryada hayal ettiği gibi sevdiği adam “Butterfly” diye haykırarak eve gelir. Ama Madam Butterfly bu haykırışları duyamaz…

Beğenebileceğin İçerikler