Ekonomik krizin etkilerinin daha yoğun hissedilmesi ile birlikte hem dünyada hem de Türkiye’de yeni gelişmelerin yaşanacağını öngörmek çok zor değil. Birçok firmanın yönetim modellerini ve çalışan sayılarını gözden geçirdiğini, şimdiden büyük satın almaların gerçekleştiğini duymaya başladım. Bu tür kriz veya belirsizlik dönemlerinde yaşananlar bana hep serçenin hikayesini hatırlatır;
“Küçük serçe kış günü yuvasından düşmüş, yol üstünde soğuktan tir tir titriyormuş. Bu sırada yoldan geçen inek, yer yokmuş gibi, serçenin üzerine pislemiş. Serçe sinirlenmiş, inek hakkında nahoş sözlerle bağırıp çağırmaya başlamış ama sesini ineğe duyuramamış.Ancak bir süre sonra, serçe keyifle ötmeye başlamış. Inegin pisliği sıcak olduğu için donmakta olan serçeyi ısıtmış.
Bu sırada serçenin keyifli sesini duyan kedi gelmiş. Kedi:
– “Serçecik, uzat kanadını seni kurtarayım. Yuvana git, ailene kavus.”
Serçe kanadını uzatmış, kedi pençesiyle tutmuş.Serçe:
– “Bu dünyada ne kadar iyi yaratıklar var” derken kedi serçeyi afiyetle yemiş.”
*Üzerine pisleyen herkesi düşmanın sanma.
*Seni pislikten kurtaranı dost sanma.
*Gırtlağına kadar pislik içindeysen dilini tutmayı bil.