Maç başlamadan önce, vefat eden eski başkanlardan Güven Sazak için saygı duruşu yapıldı. Tüm seyirciler, saygı duruşu esnasında elleri patlayıncaya kadar alkışladılar. Artık saygı duruşlarında eskisi gibi sessizlik içinde beklemek yerine, alkışlar yapılıyor. Sessizlik içinde beklenilse, binlerce insan içinde aykırı sesler çıkıyor ve saygı duruşunun büyüsü bozulabiliyor. Galiba alkışlamak çok daha uygun bir seçenek. Binlerin gönülden alkışlarını gören hem Sazak’ın yakınları hem de Fenerbahçe nin bugünkü idarecileri böyle bir kulübe hizmet vermenin gurur verici olduğunu bir daha hissetmişlerdir.
Maçın başlamasıyla birlikte hem seyirci hem de futbolcular rakip üstünde baskı kurmayı başardı ve daha 3. dakika dolmadan Çekoslavakyalı Stoch Fenerbahçe’nin golünü attı, 1-0. Maçın devamında farkı arttırma şansları yakalansa da özellikle Semih’in gününde olmaması nedeniyle başka gol gelmedi. Tam ilk yarı böyle bitecek derken, sahanın her zamanki gibi en başarılı isimlerinden Gökhan’ın güzel ortasına, Brezilyalı Alex’in kafa vuruşuyla maç 2-0 oldu.
Ikinci yarıda da Fenerbahçe goller kaçırdı ve son zamanlarda alışık olmadığımız bir biçimde stressiz bir maç yaşadık. Kalan 3 haftada, Fenerbahçe son kez Ankaragücü maçı için Istanbul’da olacak. Trabzonspor ile at başı yarış devam ediyor ve gözüken o ki, ilk tökezleyen şampiyonluğu kaybedecek.