Yavaş adımlarla yukarıya doğru çıkmaya devam ediyordu. Erken kalkmayı, herkes uykudayken çalışıyor olmayı seviyordu. Ama bugun, diğer günlerden farklı olarak kafasında birçok soru, düşüncelerinde endişe vardı.
Büyükbabasının anlattıkları aklına geliyordu. Birinci dünya savaşı sona ermiş, yokluklar içindeki ülke birde ispanyol gribiyle savaşmıştı.1918-19 lu yıllarda sadece Istanbul’da 16.000 kişi vefat etmişti. Hastalık Ocak 1919’da hız kesmiş, hayat normal akışına dönmüştü. Okullar açılmış, sinema ve tiyatro faaliyetleri tekrar başlamıştı.
Yavaş yavaş aynı şeyleri bizlerin de yaşamaya başlayacağımızı düşünüyordu. Bugün oldugu gibi gelecek günlerde de kendi işinin etkileneceği çok açıktı.
Minarenin tepesine yaklaşmıştı. Domuz gribinden vefat eden ilk vatandaş için selayı o verecekti. Insanlar için dikkatli olunması gereken bir dönem başlarken, Ankara yavaş yavaş yeni bir güne merhaba diyordu.