Ferit Akalın Müzesi nerede? Müzede neler var?
Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesi Çankırı şehir merkezindedir. 1870’li yıllara tarihlenen eski bir konak, Belediye tarafından restore edilip müze haline getirilir. Müzenin ilk katında, en eski iletişim aletleri gösterilir. Eğitilmiş güvercinler, papirüs bitkisinden üretilen tabakalar ve nihayet Çin’de kağıdın icadı anlatılır. Kağıt çeşitleri de sergilenir. Mimar Sinan’ın sürekli kullandığı, Osmanlı zamanında çok tercih edilen “yumurtalı kağıt” örneği de görülebilir. Müzenin ikinci ve son katında, telgraf, telefon, radyo ve nihayet televizyon tarihi anlatılır. Bu katta Ferit Akalın’ın hayatının ve Çankırı yöresel dilinin anlatıldığı bölümler de vardır.
Ferit Akalın kimdir?
1939 yılında Çankırı’da doğar. Çankırı’daki tek radyo hacı teyzesinin evindedir ve sürekli radyo ile ilgilenir. Henüz öğrenci iken radyo yapımı ve tamiriyle uğraşmaya başlar. Bir çok fikirlerini hayata geçirmeye çalışır. Üstteki resimde, 19 Mayıs 1968 yılında, 19 Mayıs törenlerinde halka sunulan, Akalın’ın icadı uzaktan kumandalı jeep görülebilir. Çankırı’da ilk televizyon yayınının seyredilmesini sağlar (1971). 2000 yılında emekli olan Akalın, İzmir’de yaşar. Yıllarca biriktirdiği çok özel radyoları bu müzeye bağışlar.
Vizontele filmi Ferit Akalın’dan mı esinlenerek yapılmıştır?
2001 yılında Van’ın Gevaş ilçesinde çekilen “Vizontele” filmi, Türk sinema tarihinin en fazla akılda kalan filmlerinden biridir. Film, doğu illerimizden birine televizyonun ilk gelişi süresince yaşananları anlatır. Peki filmin konusunun kaynağı nedir, gerçek bir hikayeyi mi anlatır? Bunun cevabını arayanların karşısına Hakkari’ye televizyon getirmeye çalışan Necip Cidal çıkar. Necip Cidal aynı zamanda Yılmaz Erdoğan’ın babasının arkadaşıdır. Bir diğer varsayım ise, Çankırı’da 6 yıl görev yapan baba Nazım Erdoğan’ın, Ferit Akalın’ı ve 1971 yılında Çankırı’ya televizyon yayını çalışmalarını oğlu Yılmaz Erdoğan’a anlattığı yönündedir.
“Vizontele” filminin kaynağı ister Cidal ister Akalın olsun, bu insanları tanıtmak ve bu tür müzelerin sayısını arttırmak ana hedef olmalıdır. Hayal gücü çok yüksek bu insanlar, onlarca gencimize örnek olup daha fazla “hayal et”melerini sağlayabilir.