Portekiz in başkenti Lizbon’da Uzak Doğu müzesinin bulunduğu bina, 1940’larda inşa edilen ve lakerda imalatı amaçlı kullanılan bir depoydu. 2000’lerin başında 330 milyon Euro masraf yapılarak müzeye dönüştürüldü. 10 bin metrekareden fazla alana sahip bu müze, Avrupa’nın en büyük Asya eserleri müzesi olmanın yanısıra, Portekiz’in 500 yıllık tarihini de gözler önüne seriyor.
15. yüzyıl sonundan itibaren deniz gücü ile büyük güç haline gelen bu küçük ülke, Hindistan, Çin, Afrika, Endonezya, Malezya ve Asya’da kalıcı izler bırakmış. Hikayeye göre Japonya’ya kadar giden Portekizli denizciler, Japonlara tempura yapmak için kızartma tekniğini öğretmişler. Fakat bu tek taraflı bir kültür alışverişi olmuş, Asyanın birçok yerinde Portekiz etkisini görmek mümkünken Portekiz’de Asya rüzgarı esmemiş. Museu de Orient’de Timor kumaşları, Asya sokak hayatını gösteren fotoğraf sergileri, 30.000 el yazması eser ve Fransa’dan alınan ‘Kwok On Koleksiyonu’ isimli 12.000 eser (uzakdoğu kukla ve opera eşyaları) mevcut. Burada ayrıca konserler, film gösterimleri ve origamiden kaligrafiye her türlü konuda kurs da organize ediliyor.
Tempura nedir?
Tempura, Japon mutfağının bir çeşit derin kızartma (deepfry) yöntemiyle pişirilmiş çeşitli sebze ve deniz ürünlerine verilen addır. Kızartılacak yiyecekler özel bir bulamaçla bulandıktan sonra kızgın yağda kızartılır. Japonya’da sadece tempura yapan yerlerin olduğu da göz önünde bulundurulursa aslında ustalık gerektiren ancak son derece sade ve basit bir uygulamadır.
Portekizli denizci ve misyonerlerin 16. yüzyılın başlarında Japonya kıyılarına yaptıkları ziyaretler sırasında bıraktıkları kültürdür aslında. Her ne kadar ismi Japonca gibi dursa da, tempura Portekizcede pişirmek anlamına gelen “tempero” kelimesinden gelmektedir.